Anadolu’nun binlerce yıllık tarım kültüründe sarı buğday, dayanıklılığı, besleyiciliği ve aromatik lezzetiyle her zaman özel bir yere sahipti.
Buğday başağının sarıya çalan rengi, yalnızca güneşi değil, toprağın bereketini de içinde taşır. Biz bu buğdayı, ata tohumu olarak koruduk, kimyasallardan uzak tuttuk ve tam buğday olarak, kepeğiyle, ruşeymiyle birlikte taş değirmende öğüttük.
Sonuç? Lif yönünden zengin, hazmı kolay, yüksek mineral ve protein değerine sahip gerçek buğday unu.
Sarı buğday, Hititlerden bu yana Anadolu’nun kırsal kesimlerinde yetiştirilen, kuraklığa dayanıklı ve genetik olarak korunmuş bir türdür. Sanayi sonrası hibrit tohumlar yerine atalarımızdan kalan bu genetik miras, yüzyıllar boyunca nesilden nesile aktarılmıştır.
Bu un, sadece bir hamur malzemesi değil; kadim bir tarım kültürünün bugüne taşınmış hâlidir.
Besin Öğesi | Miktar |
---|---|
Enerji | 340–350 kcal |
Karbonhidrat | 65–68 g |
Şeker | <1.5 g |
Protein | 12–13 g |
Yağ | 2.0–2.5 g |
Doymuş Yağ | 0.3 g |
Lif | 9–11 g |
Kül (Mineral Oranı) | %1.2 – 1.4 |
Demir | 3–4 mg |
Magnezyum | 120–140 mg |
Fosfor | 250–300 mg |
Vitamin B1 (Tiamin) | 0.4–0.6 mg |
Gluten | Doğal, dengeli yapı (yüksek elastikiyetli değil) |
Kepek ve ruşeymi ayrılmadan öğütülür
Taş değirmende ısıl işlem görmeden öğütülür
Lif oranı çok yüksektir
Fermente ekmeklerde ve köy tarzı hamur işlerinde olağanüstü lezzet verir
Modern buğdaylara kıyasla daha az gluten baskısı yapar
Tam buğday ekmeği (özellikle uzun fermantasyonlu ekşi mayalı)
Bazlama, yufka, gözleme
Katkısız lavaş, çocuklara besleyici börekler
Bebek ekmeği / sindirimi kolaylaştırılmış un tarifleri
Ata Tohumu Sarı Buğday Unu, yalnızca ekmek pişirmek için değil;
toprağın mirasını yoğurmak için kullanılır.