Her şey, mutfağın unla buluştuğu bir hayalin peşinden başladı.
2005 ile 2013 yılları arasında kurumsal bir firmada pizza, pasta ve ekmek üretimi alanında çalıştım. Bu süreç, hamurun doğasını, sabrı ve emeği bana öğretti. Sonrasında verdiğim altı yıllık ara ise, sadece bir durak değildi; kendimi tanıdığım, ne yapmak istediğime karar verdiğim değerli bir yolculuktu.
2019 yılında Mehmet Eren’le hayatlarımızı birleştirdik. Aynı yıl, evimizde ekşi mayalı ekmekler yapmaya başladık. Ancak yolumuz burada da unla kesişti. Kaliteli, yüksek proteinli unları Türkiye'de bulmak neredeyse imkânsızdı. Yurtdışından getirmenin maliyeti ise çok yüksekti.
İşte tam da burada, kendi söküğümüzü kendimiz dikmek zorunda kaldık.
Ve Sevinçli Doğa böyle doğdu: Bir ihtiyaçtan, bir mecburiyetten… Ama en çok da bir inançtan. Bugün artık ekmek üretimi yapmıyoruz. Tüm enerjimizi ve tutkumuzu un üretimine ve ekşi maya bilgisini derinleştirmeye adadık.
Anadolu’nun bereketiyle, hamurun ruhuna inanan herkese kaliteli ürünler sunmak için her geçen gün daha da öğreniyor, daha da geliştiriyoruz kendimizi.
Bu bir son değil, bizim için hamurun yeni bir başlangıcı.
SEVİNÇ ERDAL